RAMAZAN SOHBETLERİ- 25

TEVHİT DİNİ ve MEZHEPÇİLİK VE DE TARİKATÇILIK...

Tevhit Dini demek, bir olan Allah’ın dini demektir. Vahdet kelimesi ile aynı kökten gelir. Gerçek din de işte bu dindir. Tevhit Dininin en önemli özelliği, kriterlerini öncelikle ayetlerden almasıdır. Zira hadis denilen sözleri sahih olup olmadığı ihtilafı olabilir ama hiçbir ayetin sahih olup olmadığı ihtilafı olamaz. Ben Müslümanım diyen herkesin üzerinde fikir birliği ettiği sözlerdir ayetler. Kur’an ayetleri yanı sıra veya Kur’an ayetlerinden sonra ele alınan İslâmi denilen kriterlere bir bakacak olunursa eğer, Tevhit Dinin önemini daha net şekilde anlaşılır.

1- HADİSLER;

Peygamberimiz S.A.V ‘İN 23 yıllık peygamberlik hayatında söylediği söz olarak rivayet edilen binlerce hadis görüyoruz. Bu rivayetlerin pek çoğu üzerinde ciddi tartışmalar mevcuttur. Bu söz peygamberimiz S.A.V ‘E ait olamaz denilen binlerce sahih olmayan sözler vardır Bu söz hadis olamaz denilmesinde en önemli kriter ise şüphesiz Kur’an ayetleridir. Çünkü hiçbir hadis asla ayetlerle çelişemez ve paralellik arzetmek zorundadır. Eğer çelişki durumu söz konusu ise bu söz hadis olamaz demek insanı dinden çıkarmaz. Hadisi inkar ediyor denilemez. Zira en önemli mikyas Kur’andır.

Peygamberimiz S.A.V Efendimiz, Yahudilerin Üzeyir A.S ve Hristiyanların ise İsa A.S için söyledikleri insan üstü sıfatlar ve sözler üzerine : “Hıristiyanların Meryem oğlu Îsâ’yı insan üstü vasıflarla övdükleri gibi siz de beni övmeyin. Ben sadece Allah’ın bir kuluyum; benim için O’nun kulu ve resulü deyin” buyurmuştur. Yine bir hadisi şerifte : “ Ben kuru ekmek yiyen bir kadının çocuğuyum. “ diyerek tevazunun ne demek olduğunu ve nasıl ifade edile bilineceğinin de, sınırda bir örneğini ortaya koymuştur. Oysa bir takım insanlar Peygamberimize daha peygamber olmadan bile insan üstü özellikler yakıştırmışlardır. Mevlit isimli şiirinde Süleyman Çelebi’nin Peygamberin annesinin ağzından yazdığı: İNDİLER GÖKTEN MELEKLER SAF SAF. KA’BE GİBİ KILDILAR EVİM TAVAF “ cümlesi bunlardan en masum olanıdır. Süleyman Çelebi Amine Hatun ile görüştü mü? Meleklerin saf saf Peygamberimizin doğum esnasında geldiğini nereden rivayet ederek yazdı? Bu kadar da olmaz dedirtiyor insana.

2- MEZHEPLER-

Mezheplerin diyoruz mezheplerin derken bile birden fazla oldukları anlaşılıyor ki bu tevhit demek değildir. Zira tartışmalı ve ihtilaflı konular demektir. Hangisinin kararı doğrudur ve hangisinin kararı yanlıştır şüphesi vardır. Oysaki ayetlerde böyle bir ihtilaf söz konusu değildir. Bir insan herhangi bir mezhebin içtihadını kabul etmezse dinden çıkmaz ama ayeti inkâr ederse dinden çıkar. Zira ayetin inkâr durumu tevhide aykırıdır ve tevhidin karşıtı olan kelime ise ŞİRKTİR.

3- TARİKAT VE CEMAATLER-

Tarikat ve cemaat liderlerinin de sözleri, görüşlerine her Müslümanın inanması, uyması mümkün değildir. Tıpkı mezheplerde görüldüğü gibi ihtilaf söz konusudur. Bir Müslümanın herhangi bir tarikat veya cemaatten olmaması dinine zarar vermez ama, ayete muhalif olması dinden çıkarır. Tevhidi bozdurur ve şirke götürür.

Tevhit Dini üzerinde tartışma olmayan karar ve kanunlar demektir ki bunlar sadece ayetlerdir. Müslümanları Tevhit Dini üzerinde birleştirebilecek, buluşturabilecek, kavuşturabilecek tek yoldur Tevhit dininin esasları olan ayetler.

Sonuç olarak ifade etmek isterim ki; Yüce Rabbimiz ÂLİ İMRAN suresinin 103. Ayetinde şöyle buyurur. “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın.”

Evet lütfen siz de lütfen bu ayetin anlamına hangi mealden veya tefsirden bakarsanız bakın ama lütfen bakın. Ayet bu. Yani yüce Rabbimiz bölünüp parçalanmayın derken mezhepçilik ve tarikatçılık ne demektir ve gelinen sonuç nedir takdirini sizlere bırakıyorum..

Ne olursunuz ayetlere sarılmanın önemini kavrasın artık Müslümanlar. Bir şeyin doğru veya yanlış olduğunu anlayabilmek için temel kaynak olan ayetlere bakılsın artık. Şaklabanlık yaparak bir şeyi anlatmak, güzel ve süslü cümlelerle bir şeyi anlatmak, ağlayarak bir şeyi anlatmak, masallarla ve hikâyelerle bir şeyi anlatmak, o anlatılanların doğruluğunu ortaya koymaz. İşte bundan dolayı tevhit dininin temel kaynağı olan KUR’ANA SARILALIM VE MUTLAKA EN KISA ZAMANDA ANLAM HATİMİ YAPALIM DİYORUM VESSELAM..

RAMAZAN SOHBETLERİ- 26

ÖNEMLİ HATIRLATMALAR

Bu sohbetimde; bazılarınızın doğru zannetikleri yanlışların doğrularını ortaya koyarken, pek çoğunuzun ise bildiği ama, millet böyle diyor diyerek dediğiniz sözlerin yanlışlıklarını ifade etmek istiyorum..

1- Akıl baliğ olmamış küçük bir çocuk vefat ediyor. Akıl baliğ olmadan önce vefat eden çocukların tamamı cennetliktir. Peygamber Efendimiz; “ Külli Mevlüdün, yüledü ala fıtratil İslam “ buyurur. Her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar yani. Bu çocuk ister Müslüman , ister Hristiyan , ister Yahudi çocuğu olsun cennetliktir. Çocuklara mekanı cennet olsun demek, Allah rahmet eylesin demek cahilliktir biline.. Ne demek gerekir derseniz, AİLESİNE VE YAKINLARINA SABIRLAR dilemek en doğrusudur..

2-  Yüce yaratıcımız Allah Tevbe Suresinin 111. Ayetinde şöyle buyurur: “Allah yolunda savaşıp düşmanları öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını, Allah, cennet kendilerinin olmak karşılığında satın almıştır. onlara vaad olunan cennet hakdır ki, Tevrat'da, İncîl'de ve Kur'an'da sabittir. Allah'dan ziyade ahdine vefa eden kimdir? O halde, yaptığınız bu hayırlı alış-verişten dolayı sevinin. İşte bu, çok büyük saadettir.” Bu ayette görüldüğü gibi ŞEHİTLERİN MEKANI CENNETTİR. Allah böyle vaad ediyor. Allah’ın bu vaadine rağmen şehitlere mekanı cennet olsun demek, Allah rahmet eylesin demek Allah’ın vaadine inanmamak demektir ve bu çooooook kötü bir durumdur.  Ne demek gerekir derseniz:  ALLAH ŞAHADETİNİ KABUL ETSİN demek en doğru olan duadır.

3-  Kadın olsun erkek olsun cenazelerin hepsine kabir nasip olmaz. Bazı insanlar yanarak ölürler. Bazı insanlar vardır ki denizlerde balıklara yem olmuşlardır. Ama bir cenazenin arkasından yapılan dualara baktığımız zaman çok anlamsız duaların yapıldığını görüyoruz. Kabri nur olsun. Kabri cennet bahçesi olsun. Işıklar içinde uyusun gibi. Birincisi herkese kabir nasip olmaz. İkincisi ve daha önemlisi ise kabirde bir hayat yoktur. Kişi ölünce ruh bedeni terk eder. Münker Nekir, zebani vs uydurma saçmalıkları da yoktur. Ne demek gerekir derseniz:   

A- Her ölen Müslüman olmadığı için Müslümanlara ALLAH RAHMETİYLE MUAMELE BUYURSUN.

B- Müslüman olmayana dua edilemeyeceği için ölen Müslüman değilse; ALLAH MÜSTEHAKINI VERSİN şeklinde dua en doğru olanıdır vesselam..

Mustafa EROL

Araştırmacı- Eğitimci-Yazar